Rusya’nın Türkiye’ye yönelik teklifi olan ‘Türk-Rus Bankası’ girişimi, Ukrayna savaşı nedeniyle Rus bankalarına uygulanan yaptırımlar ve Batı’nın sürekli olarak bankacılık ilişkilerini hedef almasının ardından önem kazanmış durumda. İki ülke arasındaki ticarette yerel para birimlerinin kullanılması, doların etkisini azaltabilir. Türkiye’ye yönelik yapılan bu teklif, özellikle enerji ve gaz gibi stratejik sektörlerdeki ticaretin daha bağımsız ve sürdürülebilir hale gelmesini amaçlıyor.
Uzmanlara göre, yerel paralarla ticaretin artması, Rusya’dan kredi kullanma imkanlarını da artırabilir. Ancak, bu durumda dikkat edilmesi gereken önemli konular bulunuyor. Batı’dan krediye ulaşmanın zor olduğu zamanlarda olumlu bir etki yaratabilecek olan bu adım, ABD’nin Türk-Rus ilişkilerini engellemek için baskı yapabileceği bir konu olarak öne çıkıyor.
Dünya genelinde ödemeler sisteminin genellikle ABD’nin kontrolünde olduğu belirtilirken, bu durumun artık değişmesi gerektiği ve Rusya, Çin ve ABD arasındaki rekabetin bir parçası olduğu vurgulanıyor. Türkiye’nin bu çok kutuplu dünya düzeninde kararlı olması ve ABD’nin olası engellemelerine karşı direnç göstermesi önemli olarak değerlendiriliyor. Türk-Rus Bankası’nın kurulması, bu geçiş sürecini yönetmek adına önemli bir adım olabilir.
Ancak, bu tür bir bankanın kurulmasının yanı sıra, ABD’nin yaptırımları ve olası ambargolar da göz önünde bulundurulmalıdır. ABD’nin Rus sermayesi için ambargo uygulama ihtimali, bu girişimin başarı şansını etkileyebilir. Uzmanlar, Türkiye’nin bu konuda kararlı bir duruş sergilemesi ve olası engellemelere karşı zamanlamayı iyi ayarlaması gerektiğini ifade ediyorlar