2016 yılında keşfedilen ve Dünya büyüklüğünde yedi kayalık gezegene ev sahipliği yapan TRAPPIST-1 sistemindeki TRAPPIST-1e gezegeni, yapılan yeni analizlerle adeta mercek altına alındı. JWST’nin topladığı veriler, bu gezegenin Venüs veya Mars gibi yoğun karbondioksit atmosferine sahip olmadığını, aksine Dünya’daki gibi azot ağırlıklı bir atmosfere sahip olabileceği ihtimalini güçlendirdi. Araştırmacılar, bu atmosferin içerisinde az miktarda karbondioksit ve metan da bulunabileceğini belirtiyor.
YENİ BİR KEŞİF ÇAĞININ BAŞLANGICI!
Bu keşfin, astronomi alanında yeni bir dönemin başlangıcı olduğunu vurgulayan bilim insanları, elde edilen verilerin henüz kesinlik kazanmadığını ama umut verici olduğunu ifade ediyor. Dört farklı geçiş gözlemini inceleyen araştırmacılar, gezegenin atmosferden tamamen yoksun, çıplak bir kayalık dünya olma ihtimalini de göz ardı etmiyor. Mevcut veriler, yaşam için daha uygun bir senaryoyu, yani azot zengini bir atmosferi işaret ediyor.
Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nden (MIT) astrofizikçi Ana Glidden, bu gelişmeyi şöyle değerlendirdi: “Artık 40 ışık yılı ötedeki Dünya büyüklüğünde gezegenlerin atmosferlerini inceleyebiliyoruz. Bu, yeni bir keşif çağının başlangıcı.”
MIT’den bir diğer önemli isim olan astronom Sara Seager ise TRAPPIST-1e’nin, yaşanabilir bölge gezegenleri arasında en umut verici adaylardan biri olduğunu belirterek, “Bu bulgular bizi bir adım daha ileri taşıyor” dedi.
Önümüzdeki dönemde JWST ile yapılacak ek gözlemlerin, TRAPPIST-1e’nin atmosfer yapısı ve yaşanabilirliği konusundaki soruları yanıtlaması bekleniyor. Bu keşif, uzaydaki yaşam arayışımızda heyecan verici yeni bir sayfa açıyor.